Radyoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya büyümelerini durdurmak amacıyla yüksek enerjili radyasyon ışınlarının kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, genellikle vücut dışındaki bir cihaz yardımıyla uygulanır (eksternal radyoterapi). Ancak bazı özel durumlarda, radyoaktif maddeler doğrudan tümörün yakınına veya içine yerleştirilerek de tedavi gerçekleştirilebilir (brakiterapi).
Radyoterapinin uygulama süresi, kanserin türüne, evresine, tedavi hedeflerine ve kullanılan yönteme bağlı olarak birkaç seanstan birkaç haftaya kadar değişebilir. Tedavi planlaması, uzman bir radyasyon onkoloğu tarafından titizlikle yapılır.
Radyoterapiye Kişiselleştirilmiş Yaklaşımımız
Kliniğimizde radyoterapi, kanser tedavisinin önemli bir parçası olarak kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla uygulanır. Her hastanın durumu benzersizdir ve bu nedenle tedavi planlamasında şu faktörler dikkate alınır:
Hastanın Genel Sağlık Durumu: Mevcut sağlık sorunlarınız ve genel kondisyonunuz tedavi seçiminde ve planlamasında önemli rol oynar.
Tümörün Konumu ve Evresi: Kanserli tümörün vücuttaki yeri, büyüklüğü ve yayılım derecesi tedavi alanını ve radyasyon dozunu belirler.
Tedavi Hedefleri: Radyoterapi, kanseri tamamen yok etme (küratif) veya semptomları hafifletme (palyatif) amacıyla uygulanabilir.
Radyoterapi, özellikle baş-boyun kanserleri, akciğer kanseri, prostat kanseri ve bazı beyin tümörleri gibi belirli kanser türlerinde oldukça etkili bir tedavi seçeneğidir. Tümörün lokalize olduğu ve metastazın sınırlı olduğu durumlarda radyoterapi ile başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.
Kemoterapi ve Radyoterapi: Temel Farklar
Kanser tedavisinde sıklıkla kullanılan kemoterapi ve radyoterapi, etki mekanizmaları açısından farklılık gösterir:
Kemoterapi: İlaçlar aracılığıyla sistemik bir tedavi sağlar. İlaçlar kan dolaşımına karışarak vücudun her yerindeki kanser hücrelerini hedef alabilir.
Radyoterapi: Doğrudan belirli bir bölgeye odaklanarak lokal bir tedavi sunar. Radyasyon ışınları yalnızca yönlendirildiği alandaki hücreler üzerinde etkilidir.
Bu nedenle, kemoterapi genellikle vücuda yayılmış (metastatik) veya birden fazla bölgede görülen kanserlerde tercih edilirken, radyoterapi daha çok belirli bir bölgedeki (lokalize) ve kontrol edilebilir tümörlerde öncelikli tedavi yöntemi olarak kullanılır. Bazı durumlarda bu iki yöntem kombine olarak da uygulanabilir.
Kemoterapi Olmadan Tek Başına Radyoterapinin Uygulandığı Kanser Türleri ve Evreleri
Bazı erken evre kanserlerde veya belirli bölgelerdeki sınırlı tümörlerde tedavi sadece radyoterapi ile sağlanabilir. Örnekler:
Erken Evre Baş-Boyun Kanserleri: Cerrahiye uygun olmayan veya hastanın cerrahiyi tercih etmediği durumlarda radyoterapi etkili bir alternatif olabilir.
Prostat Kanseri (Düşük Risk Grubu): Erken evre ve düşük riskli prostat kanserlerinde tek başına radyoterapi başarılı bir tedavi seçeneğidir.
Serviks Kanseri: Bazı evrelerinde cerrahiden sonra nüks riskini azaltmak amacıyla adjuvan radyoterapi (yardımcı radyoterapi) kullanılabilir.
Koruyucu (Profilaktik) Radyoterapi: Ne Zaman Gerekli?
Koruyucu radyoterapi, kanserin tekrarını (nüks) önlemek veya henüz görüntüleme yöntemleriyle tespit edilemeyen mikroskobik kanser hücrelerini yok etmek amacıyla uygulanan bir tedavi şeklidir. Örnekler:
Akciğer Kanseri (Beyin Metastazı Riski): Bazı akciğer kanseri türlerinde, kanserin beyne yayılma riskini azaltmak için profilaktik kranial iradyasyon (PCI) olarak adlandırılan koruyucu beyin radyoterapisi uygulanabilir.
Cerrahi Sonrası: Kanserli tümörün çıkarıldığı bölgeye (tümör yatağı) veya çevresindeki riskli dokulara radyoterapi uygulanarak lokal nüks riski önemli ölçüde azaltılabilir.
Radyoterapideki Son Tıbbi Gelişmeler
Radyoterapi alanındaki teknolojik ilerlemeler, tedavi etkinliğini artırırken yan etkileri azaltma potansiyeli sunmaktadır:
Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi (IMRT – Intensity-Modulated Radiation Therapy): Bu gelişmiş teknik sayesinde radyasyon ışınlarının yoğunluğu tümörün farklı bölgelerinde ayarlanabilir, böylece tümöre yüksek doz verilirken çevredeki sağlıklı dokular daha iyi korunur.
Stereotaktik Radyoterapi (SBRT – Stereotactic Body Radiation Therapy) ve Stereotaktik Radyocerrahi (SRS – Stereotactic Radiosurgery): Bu yüksek hassasiyetli yöntemler, tek veya birkaç seansta küçük ve iyi tanımlanmış tümörlere yüksek dozda radyasyon verilmesini sağlar. Özellikle beyin tümörleri, akciğerin erken evre tümörleri ve karaciğer metastazları gibi durumlarda etkili bir seçenektir.
Proton Terapisi: Bu ileri radyoterapi şekli, proton adı verilen yüklü parçacıkları kullanarak radyasyonun tümörde daha kesin bir şekilde hedeflenmesini ve sağlıklı dokulara ulaşan radyasyonun en aza indirilmesini sağlar. Özellikle çocukluk çağı kanserleri ve hassas bölgelerdeki tümörlerde avantajlı olabilir.